İçeriğe geç Kenar çubuğuna geç Altbilgiye atla

Omuz Sıkışma Sendromunda Ameliyat Olunmalı Mı?

Omuz, insanın bağımsız olarak hayatını devam ettirebilmesi için gerekli en önemli anatomik yapılarından biridir. Omuz bölgesi fonksiyonellik anlamında birbirine bağımlı, uyumlu ve ritmik işlevsel bir eklem kompleksini içermektedir. Omuz eklem kompleksi vücudun hareket genişliği en fazla olan eklemidir. 

Kas iskelet sisteminde omuz ağrıları, bel (%23) ve diz (%19) ağrılarından sonra üçüncü sırada yer alırken omuz ağrılarının ise yaklaşık %44-%65’i impingement sendromu, halk arasında bilinen söylemi ile omuz sıkışma sendromundan kaynaklanmaktadır. Omuz sıkışma sendromuna bağlı oluşan ağrı ve fonksiyon kayıpları kişilerin günlük yaşam aktivitelerini, yaşam kalite ve konforlarını olumsuz etkiler. Örneğin, ev hanımları için raftan bir bardak almak için kolları yukarı kaldırmak, elbise giymek için kolların yukarıya ve arkaya uzatma ve çevirmeyi gerektiren hareketler ağrıya neden olur.

Sıkışma sendromunu daha iyi anlamak basitçe omuz anatomisinden bahsetmek gerekir. Omuz eklemi; üst kol kemiği olarak bilinen humerus, köprücük kemiği adı verilen clavicula ve kürek kemiği adı verilen scapula arasında oluşan bir kompleks bir eklemdir. Humerus kemiğinin top şeklindeki başı kürek kemiğindeki glenoid fossa adı verilen yuvarlak yapıya düzgün bir şekilde oturmaktadır. Omuz eklem çevresini kaplayan kapsül ve bağlar ile rotatör manşet kas grubunun oluşturduğu tendonlar ile bir arada tutulmaktadır. Ayrıca, scapulada akromion adı verilen çıkıntının altında, rotator manşetin arasında bursa adı verilen yastıkçık şeklinde kayganlaştırıcı bir kese bulunmaktadır.

Omuz Sıkışma Sendromu Nedir? Nasıl Gelişir?

Omuz impingement sendromu yukarıda bahsettiğimiz rotatör manşet kaslarının tendonlarının özellikle de Supraspinatus adı verilen omzumuzun ilk 15 derecelik yana açma (abdüksiyon) hareketini yaptıran kasın tendonunun ve akromionun altındaki bursanın sıkışması ile ortaya çıkan omuz ağrısı ile karakterize sık görülen bir sendromdur.

Buna neden olan faktörler uzun süreli kullanıma bağlı, tekrarlayan travma ve darbeler sonucu oluşan yaralanmalar, rotatör manşet kas tendonlarındaki kalınlaşma, ilerleyen yaşla beraber doku esnekliğinin azalması, gevşek vücut pozisyonu, omuz eklem kompleksindeki hareket ritminin bozulması, omuz kompleksinin çevre kaslarındaki aşırı veya yetersiz kullanımı, akromion altındaki (subakromial) dokuların travmaya bağlı ya da sistemik bir rahatsızlık nedeni ile şişmesi, omuz ve sırt kasları arasındaki skapulotorasik ritim mekanizmasının bozulması ve buna bağlı olarak diğer eklemlerin doğru anatomik pozisyonlarını ve hareketlerini en uygun şekilde yapamaması gibi sebepler olabilir.

Omuz Sıkışma Sendromu Kimlerde Görülür?

Baş üstü atış yapan hentbol, voleybol, basketbol, yüzme ve tenis sporcularında görüldüğü gibi omzu tekrarlı yana ve yukarıya kaldıran inşaat işçileri, market çalışanları, elektrikçiler ve marangozlar gibi meslek gruplarında sıklıkla karşımıza çıkar. İlerleyen yaşla birlikte dokulardaki yaşa bağlı değişikliklerle beraber bu sendromun görülme sıklığı artar ve bu durum 50-60 yaş aralığındaki kadın bireylerde daha sık gözlemlenir.

Genellikle bu bireylerde omuz ön bölgesinde hassasiyet, baş üstü hareketlerde keskin ağrı ve eklem hareket kısıtlılığı, gece uyandıran ve üstüne yatmada ağrı, özellikle kadınlarda iç çamaşırını giyerken ağrı son olarak da omuz çevresi kaslarda zayıflık görülür.

Omuz Sıkışma Sendromu Tanısı Nasıl Konur?

Omuz sıkışma sendromu tanısı detaylı bir hasta öyküsü, fizik muayene ve ileri derece MR veya US gibi radyolojik görüntüleme teknikleri ile konulur. Fizik muayenede Hawkins Testi, Neer Testi, Jobe Testi, Empty-Can Testi ve ağrılı omuz ark testi gibi bazı özel testler kullanılır.

Omuz Sıkışma Sendromunda Tedavi Yaklaşımları Nelerdir?

Genel bilinen olarak akut dönemde omuz ekleminin dinlendirilmesi ve soğuk uygulama gibi fiziksel ajanların uygulanması, NSAİ ilaçlar (steroid içermeyen antienflamatuar ilaç), egzersiz ve manuel terapi uygulamaları ve ilerleyen durumlarda subakromial dekompresyon gibi cerrahi uygulamalar olarak sıralanır. 

Ameliyat ilk tercih değildir. Yapılan uzun soluklu; 2-5 yıllık takipli çalışmalarda omuz impingement sendromu için yapılan cerrahi uygulamaların uzun dönemde egzersiz uygulamaları ile arasında anlamlı bir fark bulunmadığı sonucuna varılmış, omuz cerrahi uygulamalarının konservatif tedaviden ağrı ve fonksiyonel kazanç açısından üstün olduğu gösterilememiştir. Ayrıca, semptom vermeyen yani belirti vermeyen rotator manşet yırtıklarının cerrahi tedavisi de önerilmemektedir.

Omuz Sıkışma Sendromunda Ameliyatsız Tedavi Nasıl Olur?

Tedavi stratejisi olarak ameliyat tercihini yapılan çalışmalar neticesine göre bir kenara bırakarak akut dönemde oluşan ağrının yönetimini ve doku karakterine göre iyileşme için doğru dinlenme pozisyonu ve süresinin ayarlanması daha sonra ise omuz eklem hareketliliğini normalize etmek, scapula hareketlerinin omuz eklemi ile uyumunu artırmak, eklem kuşağındaki tüm kemik ve eklem hareketlerinin normalleştirilmesi, omuz kompleks kaslarındaki yanlış kullanıma bağlı oluşan overuse (aşırı kullanım) mekanizmasını düzenlemek, zayıflayan kasların kuvvetini tekrar kazandırmak ve en önemlisi beyindeki hareket kontrol merkeziyle olan ilişkiyi normalize edip en etkin şekilde iletiyi sağlamak  en önemli adımlardır.

Fzt. Hakan Özkan

Kaynaklar

  1. Charles E.Giangarra,Robert C. Manske,S. Brent Brotzman (2011) Sıkışma Sendromu (İmpingement). Çev;Nevin A. Güzel,Seyit Çıtaker. 4. Baskı,Hipokrat Yayıncılık, s:210-220.
  2. Ulunay Kanatlı (2019) Omuz Sorunlarına Fizik Tedavi Yaklaşımı.Us Akademi,s:63-71.
  3. Juel NG,Natvig B. Shoulder diagnoses in secondary care, a one year cohort. BMC musculoskeletal disorders. 2014;15(1):1
  4. Koester MC GM, Kuhn JE. Shoulder impingement syndrome. Am J Med. 2005;118:452-455
  5. Dierecks R, Bron C, Dorrestijn O, Meskers C, Naber R.Journal of shoulder and elbow surgery. 2009;18(4):652-660
  6. Gebremarian L,Hay EM,Koes BW,Huisstede BM.Archieves of physical medicine and rehabilitation.
  7. Hanchard N, Cummins J, Jeffries J: Evidence-Baed Clinical Guidelines for the Diagnosis,Assessment and Physiotherapy Management of Shoulder Impingement Syndrome. London:Chartered Society of Physiotherapy; 2004
  8. Mika Paavola et. al. Subacromial decompression versus diagnostic arthroscopy for shoulder impingement:a 5-year follow-up of randomised,placebo surgery controlled clinical trial. Br J Sport Med.2021
  9. Berentd W Schreurs et al. No benefit of arthroscopy in subacromial shoulder pain. Lancet. 2018